Travma Sonrası Stres Bozukluğu, ölüm veya ölüm tehdidine maruz kalma veya tanık olma, ağır yaralanma gibi travmatik olaylardan sonra ortaya çıkan bir psikolojik bozukluktur. Her insanın yaşadığı stresörlerle baş etme yolu farklıdır. Örneğin polisler çok defa ölüm tehdidiyle yüz yüze gelmiş olabilir veya adli tıp uzmanları yüzlerce ceset görmüş olabilir, yani her travmatik olay yaşayan kişi bu bozukluğu yaşayacak anlamına gelmez. Kişinin genetik, fiziksel, psikolojik geçmişi ve travma kaynağının kişi için öznel anlamı bozukluğun oluşmasında etkilidir.

   Örneğin 28 yaşında trafik kazası geçirmiş bir genci düşünelim. İki arkadaşıyla birlikte şehirlerarası yolculuk yaparlarken karşılarına bir köpek çıkıyor. Arabayı kullanan arkadaşı köpeğe çarpmamak için direksiyonu sağa kırıyor ve bariyerlere çarpıyorlar. Arabayı kullanan arkadaşı ve diğer arkadaşı kazada hayatını kaybediyor. Genç ise hafif yaralanarak kazayı atlatıyor. Bu genç bu örseleyici olaydan sonra travma sonrası stres bozukluğu yaşıyor ve aşağıdaki belirtilerle mücadele ediyor.

Tekrar yaşama: Travmatik anının üzerinden zaman geçmesine rağmen o anları sürekli olarak tekrar yaşama, kafasından atamama, olayla ilgili kabuslar görme, travmatik anıyı çağrıştıran nesne veya kişilere maruz kalındığında huzursuzluk hissetme. (Vakaya göre genç, kafasından o köpeği, çarpma sesini, ambulansın gelişini sürekli yaşıyormuş gibi hissediyor.)

Kaçınma: Travmatik anıyı anımsatan duygu, düşünce, kişi ve nesnelerden uzak durmak isteme İnsanlardan uzaklaşma, yabancılaşma. (Genç o yoldan bir daha asla geçemiyor, olabildiğince araba kullanmamaya çalışıyor, köpek gördüğü her an uzaklaşmaya başlıyor.)

Artmış uyarılmışlık: Travmatik yaşantıların geri gelme tehdidi altında hissetme. Çevresinde bir tehdit olabileceğini düşündüğünden hep tetikte olma. Uykuya dalmakta ve sürdürmekte güçlük çekme. (Genç bir ambulans sesi duyduğunda abartılı şekilde irkiliyor. Birisi ona dokunmaya çalıştığında öfke patlamaları yaşıyor, saldırgan davranışlarda bulunuyor.)

Örseleyici olaya ilişkin düşüncelerde olumsuz değişiklikler: Travmatik anının bir bölümünü anımsayamama, kendisi ya da başkalarıyla ilgili abartılı olumsuz düşünceler. Korku, öfke, suçlama gibi sürekli olumsuz duygudurumu. (Genç kazayla ilgili ‘yola ben çıkalım dedim, benim yüzümden oldu.’, ben değil onlar yaşamalıydı.’ Gibi suçluluk duyguları yaşıyor. Yaşamayı hak etmediğini düşünüyor ve onu kurtaran sağlık ekiplerine kızgın.)

   Kişide Travma Sonrası Stres Bozukluğu olması için yukarıda bahsedilen belirtilerin bir aydan daha fazla olması ve kişinin ilişkisel, toplumsal, meslek alanlarında işlevselliğini bozması gerekir. Travma Sonrası Stres Bozukluğunun ani olması, karşı karşıya kalma süresinin uzaması, insan tarafından olması, fiziksel yaralanmayla birlikte olması, kişide suçluluk duygularına yol açması, stresörün etkisini arttıran faktörlerdendir. Ayrıca bireyin kendiyle ilgili çarpık düşüncelere sahip olabilir. Bir deprem ya da kaza ile ilgili ‘kontrol bende değil, kimseye güvenemem, duygularımı göstermek güvenli değil, tehlikedeyim’ gibi düşünceler ve sonrasında olumsuz duygu ve davranışlara sebebiyet verebilmektedir. Bu davranışlar saç dökülmesi, göz seğirmesi, mide problemleri, nefeste darlanma, ellerde titreme gibi somatik tepkiler olarak çıkabilir; bu belirtiler sürekli de olabilir bazı durumlarda da ortaya çıkabilir, bu durumda psikolojik destek alınması gerekebilir.

Travma Çalışmalarında EMDR’nin Yeri

  Travmatik örüntülerde EMDR çalışılmasının önemi oldukça büyüktür çünkü öncelikle şunu açıklamak gerekir ki büyük - T (deprem, kaza gibi) tanımlamaların yanı sıra artık küçük - t tanımlamaları da önemli yer tutar. Küçük denmesi sadece tanımlamak içindir, küçük olduğu anlamına gelmez, tersine bize stres yaratan zaman içinde fark edemediğimiz travmatik örüntü anlarını temsil eder boşanma, aldatılma, mobbing, gibi olayları temsil eder. C (complex) travmalar ise küçük t lerin bir süre içinde pekişmiş ve artık kronikleşmiş halleridir, sürecin çözümünü daha da zorlaştırır.

     Göz hareketleriyle sistematik duyarsızlaştırma ve yeniden işleme (EMDR), bir psikoterapi yaklaşımıdır. Gözlerin sağa-sola veya aşağı-yukarı hareket ettirilmesiyle olumsuz anıların yeniden işlenmesini içermektedir. Beynimiz yaşadığımız her deneyimi duygu, düşünce, ses, koku gibi bilgilerle anı ağına işler ve işlevsel hale getirir. Fakat bazen öyle travmatik ve olumsuz olaylar yaşarız ki bu anılar beyinde sağlıklı bir şekilde depolanmaz, anı ağına entegre olmaz. Ve bu işlenmeden depolanan uyum bozucu anılar kişide psikolojik rahatsızlıklara neden olabilir. Travma Sonrası Stres Bozukluğunda uygulanan en hızlı ve etkili geri dönüt veren yaklaşımlardandır.

   EMDR çalışılırken travmatik sahneler çalışılır çünkü sahnelerin içinde negatif çarpık düşünceler ve bunlara yüklediğimiz anlamlar vardır. Bunları çalışırken o sahne hayal edilir, öncesinde güvenli yer uygulaması yapılır ve o sahnelere yüklenen anlamlarla birçok çağrışım yapılır burada 4 tane kanal vardır; anı, duygu, düşünce ve beden hissi. Bunlar EMDR terapisinde çağrışımlanır ve setlerle tekrar işlemlenir, bu işleme olumlu bir işlemlemedir. Kişinin buradaki çarpık düşüncelerini olumlu duygu, düşünce ve davranışa döndürmeyi amaçlar. Yukarıdaki vakayı düşünürsek genç, sürekli kaza anını, o köpeği, bariyerlere çarpma anını ve sağlık ekiplerinin onu kurtardığını hatırlıyor. Bu kaza onun için ‘ben suçluyum, ben yaşamamalıyım, değersizim, çaresizim.’ Anlamları taşıyor. Bu travmatik olay gencin beynine işlevli bir şekilde depolanmadığından sürekli hatırlamasına, huzursuzluk yaşamasına, hayatının işlevselliğini bozmasına neden oluyor. İşte EMDR sürecinde danışanların rahatsız edici travmatik anıyı yeniden işleyerek ve kendileriyle ilgili olumsuz algılarını olumlaştırarak travmanın rahatsız ediciliğinin yok olmasına destek olunur.

Nasıl Yapılır?

   Göz hareketleriyle yapılabildiği gibi dokunma yöntemiyle de yapılabilir. Ancak özellikle bizim merkezimizde EMDR dernekleri onaylı Amerika’dan ve İngiltere’den getirttiğimiz dokunsal ve işitsel uyarım veren EMDR aletleriyle yapılmaktadır. Bu alet zararlı değildir, hipnoz etmez, bilinçdışına inmez, kişinin bilinci yerindedir. Daha rahat imajinasyon açısından gözlerin kapanması istenebilir. Bu alet kişiye elektrik vermez sadece setlerle çağrışımı sağlar. EMDR süreciyle danışan travma örüntülerini kabul edip aşabilir, günlük yaşamına yeniden dönebilir.

 

M. Berk Karaoğlu 

Uzman Klinik Psikolog- Aile Danışmanı 

Özel Berk Karaoğlu Aile Danışma Merkezi

 

Paylaş

Uyarı: Bu sitedeki bilgiler sadece kişileri bilgilendirme amacıyla yazılmış olup, tanı ve tedavi amacı içermemektedir.

Tüm hakları saklıdır. © 2019
Eskişehir Web Tasarım